- Konu Başlıkları
- Hizmet Tespit Davası Nedir?
- Hizmet Tespit Davalarına Yönelik Kanuni Düzenleme Nedir?
- Hizmet Tespit Davasını Açabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
- Hizmet Tespit Davasını Kimler Açabilir?
- Hizmet Tespit Davası Kimlere Karşı Açılabilir?
- Hizmet Tespit Davası Ne Zamana Kadar Açılabilir?
- Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Sürenin İstisnaları Var Mıdır?
- Emekliler Hizmet Tespit Davası Açabilir Mi?
- Hizmet Tespit Davasında İspat Yükü Kimdedir?
- Hizmet Tespit Davasında Hizmet Tespiti Hangi Deliller İle İspatlanabilir?
- Hizmet Tespit Davasında Tazminat Talep Edilebilir Mi?
- Hizmet Tespit Davasında Harç Türü Nedir?
- Hizmet Tespit Davası İşçilik Alacakları Davasıyla Birlikte Açılabilir Mi?
- Hizmet Tespit Davası Hangi Mahkemede Açılır?
- Hizmet Tespit Davasını Açabilmek İçin Arabulucuya Başvurmak Zorunlu Mudur?
- Hizmet Tespit Davasının Sonuçları Nelerdir?
Hizmet Tespit Davası Nedir?
Hizmet tespit davası sigorta bildirimi yapılmaksızın ve primleri yatırılmaksızın çalıştırılan işçinin, sigortasız çalıştığı bu süreyi sigortalı çalışmış gibi telafi etmek maksadı ile açmış olduğu bir davadır. İşçinin bu davayı açmaktaki amacı sigortasız çalıştığı zamanların tespitini sağlayarak haklarına kavuşmaktır.
Hizmet Tespit Davalarına Yönelik Kanuni Düzenleme Nedir?
Hizmet tespit davasının hukukumuzdaki yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86/9 hükmüdür. Bu hüküm şu şekildedir:
“Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.”
Hizmet Tespit Davasını Açabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
Hizmet tespit davasını açabilmek için belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar yerine getirildiğinde hizmet tespit davası açılabilecek olup şartlar şu şekildedir:
- Davalı işyeri 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası hükümlerine uygun şartları sağlamalıdır.
- Hizmet, davacı işçi tarafından sigortasız görülmüş olmalı ve bu durumun tespiti SGK tarafından daha önce yapılmamış olmalıdır.
- Hizmet tespit davasına konu olacak sigortalar uzun vadeli sigortalar olmalıdır.
- Dava, kanunda öngörülen süre içerisinde(5 yıl) açılmalıdır.
Hizmet Tespit Davasını Kimler Açabilir?
Hizmet tespit davasını hizmet ilişkisi tespiti istenen kişinin bizzat kendisi veya kişi ölmüşse hak sahipleri yani mirasçıları açabilir.
Hizmet Tespit Davası Kimlere Karşı Açılabilir?
Hizmet tespit davalarının davalıları Sosyal Güvenlik Kurumu ile işverendir. Dava konusu hizmetin geçtiği sürede işyeri değişmiş ise eski işveren yanında işyerini devralan yeni işverenin de Sosyal Güvenlik Kurumu ile birlikte hasım gösterilerek davaya dahil edilmeleri gerekmektedir.
Hizmet Tespit Davası Ne Zamana Kadar Açılabilir?
Hizmet tespit davasında hak düşürücü süre mevcuttur. Yani bu dava ancak kanunda belirtilen süre içerisinde açılabilmektedir. Hizmet tespit davası işçinin sigortasız olarak çalıştığı sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıl süre içinde açılmalıdır. Bu süre işçinin vefatı halinde, vefatından itibaren, mirasçılar için de geçerli olmaktadır. Hizmet tespit davasına dair hak düşürücü süre murisin ölüm tarihinden başlamaktadır. Bu süre hak düşürücü bir süre olduğundan sürenin geçmesiyle birlikte mahkemede ileri sürülse bile dava reddedilecektir.
Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Sürenin İstisnaları Var Mıdır?
Hizmet tespit davalarına ilişkin yukarıda belirtilen hak düşürücü süre mutlak nitelikte değildir. Bu 5 yıllık hak düşürücü sürecinin istisnaları bulunmaktadır. Yargıtay’ın içtihatlarına göre;
- Müfettiş durum tespit tutanağı ya da tahkikat raporlarıyla çalışma tespit edilmişse,
- Asgari işçilik incelemesi neticesinde işverenden sigortalının primleri Kurumca icra yoluyla tahsil edilmişse,
- İşveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalıdan sigorta primi kestiğini açıkça gösterdiği halde sigorta primini Kuruma yatırmamışsa,
- Sigortalı durumunda iken memurluğa geçmiş olursa,
- İşe giriş bildirgesi Kuruma süresinde verilmiş; fakat bordrosu ve primi SGK’ya intikal ettirilmemişse,
- İşçilik hakları tazminatlarına (ihbar, kıdem tazminatı, ücret alacağı vs.) ilişkin aynı döneme ait kesin hüküm niteliğini taşıyan yargı kararları varsa,
- hizmet tespit davalarında 5 yıllık süre uygulanmaz.
Emekliler Hizmet Tespit Davası Açabilir Mi?
Hizmet tespit davası açmak için aranan şartlarda fiili olarak çalışıyor olma şartı aranmamaktadır. Türk hukukunda, emekli kişilerin sigortalı bir işte çalışmaları ve emekli çalışanlara prim olarak, destek primi verilmesi mümkündür. İşverenin bu primi ödememesi veya eksik ödemesi durumunda ise emeklilerin tespit davası açması mümkündür.
Hizmet Tespit Davasında İspat Yükü Kimdedir?
Hizmet tespit davası işçinin, işyerinde sigortasız çalıştırıldığını öne sürerek açtığı bir davadır. Bu durumda işçi, işvereni sigortasız işçi çalıştırmakla itham etmektedir. Bu nedenle de işçinin bu durumu ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Yani hizmet tespit davalarında sigortasız çalıştırıldığını ispat etme yükümlülüğü işçidedir.
Hizmet Tespit Davasında Hizmet Tespiti Hangi Deliller İle İspatlanabilir?
Hizmet tespit davasında kullanılabilecek deliller şu şekildedir:
- Kurumun SGK dosyası,
- İşveren yanındaki iş yeri dosyası,
- Kurumun iş yeri sicil dosyası,
- Oda Kayıtları (Sanayi ve Ticaret Odası ve benzeri)
- Dernek ya da Esnaf Sicil Kaydı,
- Kurumsal mesleki kuruluş kaydı,
- Vergi Levhası (Vergi Mükellefiyet Kaydı)
- Kurumun yer aldığı bina ya da apartmandaki, apartman ya da site yönetimine ait defterler ve bunların içerdiği kayıtları,
- Maaş bordroları,
- Tanık ve bilirkişi
- Ve buna benzer deliller
Hizmet Tespit Davasında Tazminat Talep Edilebilir Mi?
Hizmet tespit davasının amacı işçiye ait olan ancak verilmeyen sosyal güvenlik hakkının tahsis edilmesidir. Bu davada işçinin tazminat talebi olmayıp işçi, eksik yatırılan ya da hiç yatırılmayan prim borcunun tespit edilerek tamamlanmasını talep etmektedir. Yani hizmet tespit davasında işçinin tazminat talep etmesi söz konusu değildir.
Hizmet Tespit Davasında Harç Türü Nedir?
Hizmet tespit davasında uyuşmazlık konusu para olmadığından dava, maktu harç ile açılmaktadır. Maktu harç esas itibari ile belirlenmiş olan sabit bir miktarı ifade etmektedir ve bu miktar yer yıl çeşitli nedenler göz önünde bulundurulmak sureti ile yeniden belirlenmektedir.
Hizmet Tespit Davası İşçilik Alacakları Davasıyla Birlikte Açılabilir Mi?
Hizmet tespit davaları 5510 sayılı Kanunu’na tabi iken işçilik alacaklarına ilişkin davalar 4857 sayılı İş Kanunu’na tabidir. Hizmet tespit davalarında mahkemenin re’sen araştırma yükümlülüğü bulunmaktadır. İşçi alacaklarına ilişkin davalarda ise taraflarca hazırlanma ilkesi vardır. Anayasa m.60’da düzenlenen Sosyal Güvenlik Hakkı dokunulmaz ve feragat edilmez bir hak niteliğinde olması dolayısıyla hizmet tespit davalarından feragat mümkün değildir. Ancak işçilik alacaklarına ilişkin davalarda işçinin davadan feragat etmesi mümkündür.
Sonuç olarak iki dava arasında farklı yargılama esasları benimsendiğinden uygulamada bu davaların ayrı davalar olarak açılması gerekmektedir.
Hizmet Tespit Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Hizmet tespit davasında görevli mahkeme İş Mahkemesidir. İş Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır.
Yetkili mahkeme ise; işçinin çalıştığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi ve davalı işverenin, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacaktır. Davalı işverenlerin birden fazla olması durumunda dava işverenlerden yani davalılardan herhangi birinin yerleşim yeri İş Mahkemesi’nde açılabilecektir.
Hizmet Tespit Davasını Açabilmek İçin Arabulucuya Başvurmak Zorunlu Mudur?
Hizmet tespit davası, İş Kanunu’nda öngörülen zorunlu arabuluculuk kapsamının dışındadır. Bu nedenle hizmet tespit davası açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu olmayıp doğrudan dava açma yoluna başvurmak mümkündür.
Hizmet Tespit Davasının Sonuçları Nelerdir?
Hizmet tespit davasının sonuçları şu şekildedir:
- Hizmet tespit davası neticesinde hizmetin tespit edildiği aylar ve yine tespit edilen prime esas kazanç üzerinden SGK tarafından re’sen tescil edilir.
- Hizmet tespit davası aleyhine sonuçlanan işveren tarafından, Mahkeme ilamında belirtilmiş olan dönemlere ilişkin sigortalının aylık hizmet ve prim bildirgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve tahakkuk eden primin işçinin hesabına ödenmesi gerekir. Sadece sigorta primleri değil, bu süre zarfında geçen yasal faiz de işveren tarafından ödenir.
- İşçinin işe giriş bildirgesi tescili yapılmamış ise işveren tarafından bu tescilin de yapılması gerekir.
- Hizmet tespiti davasında, Sosyal Güvenlik Kurumu lehine veya aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemektedir.
- Son olarak hizmet tespit davası sonucu işçi açısından kazanılan süreler emeklilik hesabında prim gün sayısına ve sigortalılık süresine dahil edilir.
[widget-129]